Çebi Başkan Bırakacak mı ?

Futbol Federasyonu'nun bir gemiye binip alamete gittiğinden bahseden Ahmet Nur Çebi'nin yöneticilik ile alakalı sözleri kafalarda soru işareti bıraktı.

Çebi Başkan Bırakacak mı ? 30 Jan 2016 17:20 1467 Okunma

Futbol Federasyonu'nun bir gemiye binip alamete gittiğinden bahseden Ahmet Nur Çebi'nin yöneticilik ile alakalı sözleri kafalarda soru işareti bıraktı.

Kulüp yöneticiliği ile alakalı düşüncelerini açıklarken ''dinlenmek lazım, ara vermeyi bilmek lazım'' cümlelerini kuran Ahmet Nur Çebi, Mayıs'ta yapılacak kongrede yönetimde olmayacağını daha şimdiden akıllara düşürdü

''Camiada herkesin en az benim ikinci başkan olduğum kadar, ikinci başkanlık yapma ve isteme hakkı vardır. Onların da önlerini, yollarını açmak lazım. Dinlenmek lazım, ara vermeyi bilmek lazım. Benim yöneticilik açısından bakışım bu.''diyen Çebi'nin bu sözleri ''Mayıs'ta bırakacak galiba'' şeklinde değerlendirildi.

Çebi, takım içinde hangi yöneticinin hangi futbolcu olabileceği ile alakalı soruyu ''Mario Gomez, Fikret Orman olurdu. Atiba'yı da bana verin. Ben de güneşte biraz yanarsam Atiba gibi olurum. Fikret Orman hırslı ve azimlidir. Vazgeçmez kolay kolay'' diye cevapladı.

Kurumsallık çok önemli birşey, ben burada şirketlerimizi kurumsallıkla idare ediyorum. Paylaşmak, iletişim, sormak, araştırmak ve bunları bir düzen, bir sistem içerisinde yapmak ve o prensiplere bağlı kalmak. Ben bunları kendi kurumumda yaşadım. Sayın Başkanımız Fikret Orman ve diğer yönetici arkadaşlarımız; Erdal Torunoğulları olsun, Metin Albayrak olsun, şimdi aklıma gelmeyenler, tabii bazı arkadaşlarımız statla ilgileniyorlar. Bu işin futbol ayağında daha çok araştırmacılık var, takipçilik var. Sayın Başkan diyor ya ''Ben Aras'ı iki yıldan beri takip ediyorum ve istiyorum'', işte aslında sizin sorunuzun cevabı bu.

''Tamamen içimden gelerek söylüyorum, Slaven Bilic'in de Samet Hoca'nın da her kim geldiyse bu kulübe katkısı olduğunu kabul ediyorum. Nolursa olsun ben Türkçe konuşuyorum, bu benim şahsi görüşüm yani ben bunun doğruluğunu iddia etmiyorum, mesela ben Slaven Bilic'i çok sevip saymama rağmen aynı dili konuşamıyoruz; birbirimize karşı duygularımız, hislerimizi, içinde yaşadığımız sıkıntıları aktaramamış olabiliriz. Şenol Hoca da bunu görmüyorum, neden, Türkçe konuşuyoruz, birbirimizin duygularını daha iyi anlıyoruz, hatta ikimiz de Trabzonluyuz. Sanki iletişim konusunda onu daha iyi anlayabildiğimi, onun beni daha iyi anlayabildiğini düşünüyorum. Geçen sene hakem hataları, açık açık söylemek zorundayım, belimizi büktü, şanssızlık belimizi büktü.

Fanatik

Yorumlar