Gökhan İnler'den Fenerbahçe İtirafı1

Yıl 2004... Gökhan İnler, 20 yaşındayken arkadaşı Önder Çengel ile Fenerbahçe'nin Almanya kampına katılır ve beğenilir. 4 yıllık anlaşma yapılmasına rağmen bu transfer son anda yatar. Gökhan, İsviçre'ye döner ve ardından patlama yapar. Udinese, Napoli ve Leicester'da forma giyer.

Bir açıdan baktığımızda aslında döndün dolaştın, Beşiktaş'a geldin. Uzun yıllar önce Fenerbahçe ile anlaştın, kampa gittin. O hikayenin aslı nedir?

Bayağı uzun hikaye ama ben kısaltarak anlatayım. Bir arkadaşla (Önder Çengel) Fenerbahçe'de denendim. Bayağı gençtik. Daum döneminde idmanlara çıktık. Daum da bizi aldı, hemen mukavele yaptık. Son güne kadar lisanslar gelmedi. Biz sorduk "Niye gelmiyor?" diye. "Merak etme, gelecek" dediler. Son güne kadar idmana çıktık. Sonra son gün bizi odaya çağırdılar. Yönetici ve antrenör vardı. Ama benim bildiğim Daum hocamız bizi göndermedi, bence yönetim gönderdi..." Şu an şansımız yok" dediler, kontrat feshedildi.

Ben öyle biliyorum. Çünkü gazeteler başka yazdı. Ben bu fırsat gelmişken bunu düzelteyim dedim. Ne oldu? Ben yoldaydım. Ve çok da üzüldüm.

Olabilir, ben onları bilmem. Yöneticiler vardı kampta. O gözle bakıyorum. Sonuçta bu olay kariyerimde olan bir iş. Ama onları arkada bıraktım.

Evet, 2-3 gün sonra benim arkadaşla beraber Galatasaray'a gittim. Florya'da Gheorghe Hagi'nin takımına girmek istedik ama ilk önce PAF takımında idmanlara çıktık. Ondan sonra futbol direktörü bize bir maç ayarladı. Benim arkadaşım o önemli günde gelmedi. Çünkü o gün kendisi başka karar vermişti.

Ben de sahaya çıkıp hazırdım. Sonra birisi geldi bana, "Gökhan sen de gidebilirsin, çünkü arkadaşın gitti" dedi. Hagi bizim için geldi maça bakmaya. Ama arkadaşım gitti diye Hagi bizi o gün görmek istemedi. Onun için beni görmediler, gene yarı yolda kaldım. Olaylar böyleydi.

Önceden ben demiştim İsviçre basınına, "Türkiye için oynamak isterdim" diye. Çağrıldım Ümit Milliler'e. 1 maç oynadım, ikinci yarı İskoçya'ya karşı. Sonra çağrılmadım. Ben de üzüldüm. Herkes Türk olarak milli formayı giymek ister. Onun için İsviçre ne yaptı? Duydu bunu Kobi Kuhn. Hemen benle görüştü. Sıcak baktı. Dedi ki, "Sen bizim takımda çok önemli oyuncu olabilirsin." O geldiğinde Avrupa Şampiyonası İsviçre'de oynanıyordu. O da önemliydi. İsviçre bana çok şey verdi. Beni kazandılar.

Geçen sene de bayağı yakındık. Ama Leicester daha çok kopardı beni. Kısmet değilmiş. Ama bu sene ben Beşiktaş'ı çok istedim. Başkan ile görüştüm. Birebir buluştuk. Transferi ben yaptım. Çok net söylüyorum ben istedim Beşiktaş'a gelmeyi... Hayırlısı ile böyle oldu.

Ben hakkımla formayı alıp şerefimle mücadele etmek istiyorum. Bu her zaman benim mantalitem. Herkesin her zaman sahada Beşiktaş için her şeyini vermesi lazım. Çünkü biz büyük bir takımız. Önümüzde çok maçlar olacak. Herkes önemli. Herkesin de hazır olması gerekiyor. Belki oynamayanlar olur, hiç üzülmesinler. Çünkü herkes lazım. Hemen hemen her şey olabilir.